Türkiye’nin bir çok bölgesinde yemekten sonra çay içmenin adet haline geldiğini aktaran Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, yemek arasında su içilebileceğini ancak yemekten sonra su, kola ve ayranı soğuk içmenin damar hastalıklarına davetiye çıkardığını kaydetti.

Yemekten sonra soğuk bir şeyler içmenin insanı rahatlattığını ifade eden Dr. Yavuz, “Ancak tükettiğiniz soğuk su katılaşarak yağlı bir madde haline döner ve yavaş bir şekilde sindirilir. Alınan gıdaların mide de ya da ince bağırsakta en iyi şekilde sağlıklı olarak sindirimi için öncelikle bunların mide asidi ve enzimlerle çok iyi parçalanması lazım. Bunun sağlıklı yürümesi için de sıcak ortama ihtiyaç var. Gıdaları parçalayacak enzimler, sıcak ortamlarda çok iyi fonksiyon görürken soğuk ortamlarda ise görevlerini tam yapamaz. Besinler tam parçalanamaz kana geçen moleküller tüm zerrelerine kadar ayrışmadan geçtikleri için damar lümenlerinde kollesterol ya da yağ zerrecikleri halinde birikirler. Bu ise vücudun hayati bölgelerinde ilerleyen zaman süreci içinde kalp kriz ve beyin damar hastalıkları gibi damar hastalıklarının gelişmesine neden olur” diye konuştu.

Vücudun genç ve dinamik kalması, yaşlanmanın gecikmesi için damar duvarlarının sağlıklı olması gerektiğini anımsatan Dr. Yavuz, “Tüm enerji parçacıkları ve hücreler için gerekli olan oksijen ve yapı taşları vücudumuzu saran damar ağı sayesinde gerçekleşir. Damarlar ne kadar temiz olursa dokuların beslenmesi de o denli mükemmel olur. Dokular ne denli iyi beslenirse vücutta o kadar sağlıklı olur ve ömür uzar. Bu nedenle yemeklerden sonra çay gibi sıcak bir şeylerin içilmesi mide ve bağırsakta yağların tam eritilmesine ve damar duvarlarına yapışmadan enerji molekülleri halinde dokulara taşınmasına sebep olur. Yemek öncesi içilen çorbalarda aynı şekilde yağların tam eritilmesi için yardımcı olur. Eğer bir kişi hem yemekten önce sıcak çorba içmiyor ve hem de yemekten sonra sıcak çay içmiyorsa kendini damar hastalıklarına hazırlayabilir. Bu ara çaydan kastımız koyu çay değil elbette. İçilen çay açık ya da en fazla normal koyulukta olmalıdır. Yemeklerden sonra açık ya da hafif sıcak çay içmenin ömrü uzattığını, yaşlanmayı ve yaşlılıkta görülen hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, Alzheimer gibi hastalıkları da oldukça azalttığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

Kalp krizi ve felç hastalıklarının yüzde 60‘ının gece uykuda ya da istirahatte iken ortaya çıktığı dile getiren Dr. Yavuz, şöyle devam etti:

“Bunların bir çoğu da ölümle sonuçlanır. Bunun sebebi gece uyku esnasında kan hızının yavaşlaması ve düzensiz, bozuk beslenme sonucunda damar duvarının bozularak, lümende pıhtılaşma oluşması ve damar tıkanıklığının gelişmesidir. Bu yüzden gece yatmadan bir kaç saat önce yağı alınmış sıcak süt ya da sıcak şerbet, sıcak limonata gibi içecekler gece gelişen damar hastalıklarının bir çoğunu engelleyebilir. Özellikle sıcak sütle beraber bebek aspirini bu anlamda çok etkili olduğu bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Gece yatmadan önce çayı pek tavsiye etmiyoruz çünkü içerdiği kafein sayesinde uyku bozukluğuna sebebiyet verebilir. Bu yüzden yatmadan önceki peryotta sıcak çay yerine yağsız sıcak süt ya da sıcak limonata tercih etmelidir. 40 yaşı geçmiş her insanın haftada bir kez, 50 yaşını geçmiş herkesin haftada 2-3 kez, 60 yaşını geçmiş herkesin haftada 4-5 kez, 70 yaşın üzeri ise hemen her gün kan sulandırıcı olarak bebek aspirini ya da normal yarım aspirin kullanmalıdır. Damar sağlığınıza dikkat edin genç ve dinamik kalın.”

Dr. Mehmet Yavuz
REEM Nöropsikiyatri
Web : https://www.reemnp.com